Bir ses.. Tok bir ses. Erkek sesi.. 27 EYLÜL de ÖLECEKSİN!!
Ne duyuyorum Allahım..Yatağımdan doğrulmadan sadece gözlerimle sağıma solumu taradım radar gibi. O'nu gördüm.. Sarışın ve kumral arası kıvırcık saçları, sarıyeşil hareli değişik ışıklı,keskin bakışlı gözleri vardı.. Bana görünen AZRAİL miydi yoksa..
Kendime dokundum, görüyorum etrafı, gözlerim açık, ben uyumuyorum. Rüya değil bu. Kaç saniye sürdü bu hiç hatırlamıyorum. 27 Eylülde öleceğim diye tekrarladım. Sesime eşim uyandı.. Saçmalama yat! Rüya görmüşsün dedi bana...
Sokağa çıktığımda gözlerim bir gün bu şahsı görürmü diye tedirgin olurum..
Üzerinden 5 yıl geçti. 27 Eylül lerde evden dışarı adım atmam, seyahat etmem...Kaderimi evde beklerim..
5 yorum:
yaşadığınız gibi olay benim başıma da geldi..tarih verildi..ancak ben o tarihi hatıtlamıyorum :)Nasılda beklemiştim ilk yıl....
Hay Allah rüya değil kabus denir buna sanırım. Allah geçinden versin. İster istemez etkileniyor insan değilmi.
Sözleriniz için çok teşekkür ederim çok iyisiniz. İyi ve güzel gelen bir gün oldu gerçekten. Gitmeycektim moralim çok bozuktu arkadaşlar kabul etmiyoruz deyince dinledim, iyide yapmışım.
Keşke sizlerle tüm dostlar buluşulabilse.
Saygılar sevgiler..
Canım benim nasılda etkilemiş seni.Takma kafana 27 eylülde dışarı çıkarak aş bunu bence.Allahın dediği olur.Allah sağlıklı,mutlu uzun ömürler versin.
Sevgiler:)
Tutkuyla sevdiği bu şehir ona bir şey vermemişti. Burda doğmuştu, burda büyümüştü, burda okumuştu… Bunları düşündükten sonra burada öleceğini kestirmesi de, pek zor olmazdı. Ölürken bir evde, bir huzurevinde ya da bir hastanede ölmesi önemliydi çünkü sevdiği bu şehrin göğünü, bulutunu veya yıldızlarını seyrederek ölmek daha güzel bir doğum olurdu öteki dünyaya
Yorum Gönder